İnsan her zaman bir şeyleri erteler. Düşün, en son neyi
erteledin? Ne için, nelerden vaz geçtin? Başlamak isteyip de başlamadığın neler
var? Başlayıp da bitiremediklerinin oluşturduğu tortu daraltıyor mu ruhunu?
Düşün, en son neyi feda ettin. Kimin için, ne için?
Kendin için -evet sadece kendin için- ne yaptın? En son ne zaman yüksek bir tepeye
çıkıp ufukları seyrettin? Şehre ne zaman yüksekten baktın?
En son ne zaman uyumadan önce başını kaldırıp göklere
baktın? Yıldızlar, gezegenler, galaksiler… Neredeyim? Buraya nereden geldim?
Neden buradayım? Bu sonsuzluk ne zaman son bulur? Diye derin düşüncelere
daldın?
Sahi en son ne zaman bir çocuk masalı okudun? Kafandaki
yetişkin kurttan kurtulup, ne zaman bir çocukluk yaptın? En son ne zaman kendin
için bir çay demledin, kahve yudumladın? Müziğin sesini yükseltip güzel anıları
yâd etmeyeli kaç zaman oldu?
Sebepsiz yere ıslık çaldığın oldu mu hiç? Deli diyenlere
gülümseyip “eyvallah” demeyeli, sebepsiz yere kahkahalar atmayalı ne kadar
oldu?
Kısacık hayata sığdırdığın acıları, ayrılıkları,
kırgınlıkları, öfkelenmişlikleri ne çok düşündün, onlarla ne çok vakit harcadın
değil mi?
“Deli gibi sevmek, ruhumuzda var” derken ne çok mutsuzmuşsun
meğer. Zarifoğlu’nun dediği gibi, asıl keramet buluttaydı, ama herkes ne yazık
ki yağmura şiir yazdı. Oysa yağmur, bulutun çimende bıraktığı gözyaşıydı sadece…
Şimdi “bir fırsatım daha olsaydı, şunu da yapardım” dediğin
şeyi yapmanın tam zamanı. Çünkü hayat, tekrarı olmayan bir tiyatrodur. Ya
seyredersin, ya da oynarsın.
Hadi, şimdi oyun vakti; mutlu yıllar…
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
"Latince bir sözcük olan "Educare" inşa etmek, ayağa kaldırmak, dikmek ve desteklemek anlamına gelir. Her çeşit eğitimin temeli ve esasıdır."
Sizleri yeniden sayfamda görmeyi umut ediyorum.
İyi günler...
Niyazi AKSOY