okuma becerisi kazandırma etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
okuma becerisi kazandırma etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

12 Ekim 2015 Pazartesi

Çocuklarda Kitap Okuma Alışkanlığı

Harry Potter 4195 sayfa...
Her yaştan insan büyük bir keyifle okuyor. Hatta gece gündüz demeden müthiş bir tutkuyla birkaç haftada bitiren, her ayrıntısını hatırlayıp,  kitabı yaşayan çocuklar var.

Gariptir ki aynı çocuklar öğretmenlerinin verdiği incecik kitapları aylarca okumamak için direniyor.

Peki, nerede yanlış yapıyoruz?

Genelden özele inersek;
1- Ülke olarak formal eğitim dışında bir "çocuk eğitimi" ve "okur-yazar" vizyonumuz yok.
2-Çocuk edebiyatımıza hakim olan sosyal gerçekçi üslup okuma isteğini öldürüyor.
3-Çocuk filmleri ve animasyonları ülkemizde henüz çok yeni. Yapımlarda "eğitici" olma kaygısı güdüldüğü için ilgi görmüyor.
4-Şehirlerimizden köylerimize ve evlerimize kadar ortak bir kitap okuma anlayışı geliştiremedik.
5-Okulda verilen eğitim "merak" duygusunu tetiklemiyor. İlgi uyandırmıyor.
6-Ebeveynlerimiz kitap okuma konusunda örnek olamıyor.
7-Evlerimizin büyük çoğunluğunda bir kitaplık dahi yok.
8-Çocuklarımızın tanıştığı ilk kitapların kötü olması ön yargıları güçlendiriyor.
9-Kitap okumayı "boş zaman" etkinliği olarak görüyoruz. Oysa okumak, başlı başına ciddi bir iştir.
10-Kitap seçiminde ne çocuğun tercihlerini dikkate alıyoruz, ne de pedagogların...
11-Çoğu zaman kitap okumak, bir ceza yöntemi olarak uygulanıyor.

Peki, bir birey olarak neler yapabiliriz?

1- Çizgi romanlar okuma sevgisini başlatmak için ilgi çekici olabilir.
2- Mizah, bilim-kurgu ve fantastik kitaplar çocuklar için vazgeçilmez olabilir.
3- Kitap seçimini "kitabı okuyacak" kişiye yaptırabiliriz.
4- Okuma isteğini alevlendirecek konularda merak uyandırabiliriz.
5- En değerli zaman dilimlerimizi okumaya ayırabiliriz.
6- Okuduklarımızla ilgili sohbetler gerçekleştirebiliriz.
7- Evimizin en güzel köşesine bir kitaplık yaptırabiliriz.
8- Okumayı, seyretmeye tercih edebiliriz.
9-"Okursam o da okur." sözümü kulağınıza küpe, kolunuza bilezik, boynunuzu kolye yapabilirsiniz.

Her şeyden önemlisi devletimizin bir "çocuk" ve "okur-yazar" politikası olmalı. 2014'te Japonya'da 4,2 milyar kitap basılırken ülkemizde bu sayının 23 milyonda kalması nasıl izah edilebilir ki?

Aynı şekilde Güney Koreli ailelerin %65'inin evinde çocuklarına yönelik 100 den fazla kitap varken, bu oranın bizde %10'larda kalması da toplum olarak ne durumda olduğumuzun bir göstergesi olsa gerek.

3 çocuk yapma politikasından "ayda 3 kitap oku, okut." anlayışına geçtiğimiz zaman toplum olarak bir şeyleri değiştirebiliriz.

Bu yazıyı okurken "Kimi değiştirebilirim ki deme." Evet, belki kimseyi değiştiremezsin fakat kendini pekâlâ değiştirebilirsin.
Ve sen değişirsen dünya değişir.
Unutma!