7 çocuğu vardı.
Bir gün, ilkokula başlayalı 4 ay bile olmayan 7. Oğlu elinde
bir kâğıtla geldi. “Bu kâğıdı öğretmenim
verdi ve sadece sana vermemi tembihledi”. dedi.
Kadın kâğıdı gözyaşları içinde oğluna sesli olarak okudu:
“Oğlunuz bir dahi. Bu okul onun için çok
küçük ve onu eğitecek yeterlilikte öğretmenimiz yok. Lütfen onu kendiniz eğitin.”
Aradan uzun yıllar geçip vefat ettiğinde, eski aile
eşyalarını karıştıran dahi oğlu birden bir çekmecenin köşesinde katlı halde bir
kâğıt buldu ve alıp açtı.
Kâğıtta “Oğlunuz şaşkın.
Algılama ve anlama problemi var. Bu şartlarda okulumuza gelmesi uygun değil.”
yazılıydı.
Ve o çocuk saatlerce ağladıktan sonra günlüğüne şu satırları
yazdı: Kahraman bir anne tarafından, yüzyılın dâhisi haline getirilmiş Thomas
Alva Edison “şaşkın” bir çocuktu…
Bir kadın, elektrikten ampule kadar onlarca icadın
mucidini yetiştirerek insanlık tarihini değiştirdi.
* * *
14 yaşında evlendi.
Okula gönderilmediği halde okumayı öğrendi.
Bu yüzden “hoca” anlamına gelen “molla” lakabıyla anıldı.
30’una varmadan 3 çocuğu oldu.
3’ünü de sırayla kaybetti.
4. çocuğuna hamileyken eşkıyalar kocasını kaçırdı.
Çocuk doğduğunda emziremedi, yaşadıklarından dolayı sütü
kesildi.
31 yaşındayken kocası öldü.
Oğlunu okutmak için dişini tırnağına taktı.
Subay olan oğlunu yıllarca göremediği oldu.
Memleketi düşman tarafından işgal edilince kızıyla
birlikte yollara düştü.
Hastalığa yakalandı.
Oğlu için verilen idam kararını duyunca kısmi felce
uğradı.
Kızıyla sıkıntılı ve sancılı günler geçirdi.
Oğlunun öldüğü haberleri hastalığını daha da
kötüleştirdi.
3 yıldır ayrı kaldığı oğlunu hayata gözlerini kapatmadan
önce nihayet son kez görme imkânı buldu.
1923 yılında vefat ettiğinde mezar taşına “TBMM Başkanı
Mustafa Kemal Paşa hazretlerinin valide-i muhteremeleri Zübeyde Hanım'ın Ruhuna
el-Fâtiha" yazıldı.
Ve bir kadın, dağılmakta olan bir milletin makûs talihini
değiştirdi.