2 Kasım 2019 Cumartesi
ÖĞRETMEN ÖNLÜĞÜ ve KIYAFETLERİ HAKKINDA
Milli Eğitim Bakanımız Prof. Dr. Ziya Selçuk bir kaç gün önce öğretmen önlüklerini şu açıklamayla tanıtmıştı;
Bugün, öğretmenlerimizden gelen talepler doğrultusunda isteyen ve ihtiyaç duyan öğretmenlerimiz için hazırladığımız önlük tasarımlarının pilot uygulamasını başlattık. Sahadan gelecek geri bildirimlere göre tasarımımızı revize edecek ve yaygınlaştıracağız.
MEB: Okul hayatının duruluğunu ve berraklığını, öğretmenlik mesleğine duyulan güveni simgeleyen yeni tasarım önlükler, Bakan Selçuk’un da katılımıyla gerçekleştirilen programla tanıtıldı.
Bu paylaşımlar üzerine sosyal medyada olumlu/olumsuz bir çok yorum yapıldı. Fakat kimse işin bilimsel yönünü araştırma ihtiyacı hissetmedi. Oysa insan zihni dış uyaranlardan çokça etkilenen bir yapıya sahip. Beden dili, jest ve mimikler kadar kılık kıyafet de çok etkili. Hoca Nasreddin'in "Ye Kürküm Ye" mizanseninin dolaylı mesajı da budur. İnsan kıyafeti ile ağırlanır, ahlakı ile uğurlanır.
Social Psychological and Personality Science’da yayınlanan bir makaleye göre, işe uygun ve düzgün giyinip kuşanmak, soyut düşünmeyi, yaratıcılığı ve uzun dönem strateji geliştirmeyi olumlu yönde etkiliyor. Bu etki, güçlü hissetmek ile ilişkilendiriliyor.
American Psychological Association’daki bir araştırmaya göre, erkek deneklere günlük kıyafet, takım elbise ve eşofman giydirilerek ikili görüşme yapmaları istendi. Takım elbise giyenlerin yaptıkları görüşmeler, diğer iki gruba göre çok daha verimli ve karlı geçti.
Journal of Experimental Social Psychology’deki bir araştırmaya göre, beyaz bir laboratuvar önlüğü giyen deneklerin odaklanmayı gerektiren bir görevdeki hata oranları yüzde elli azaldı.
Önlük, tek tipçiliği değil "uzmanlığı" temsil eder. Önlük şart mı? Elbette değil. Fakat öğretmen, kanunda kitapta yazmasına gerek kalmadan nasıl giyinecegini iyi bilmelidir. Sendikaların son yıllardaki kılık kıyafet konusundaki haklı eylemlerini suistimal eden gruplar var. Bunlar toplum nazarinda yanlış algı oluşturmakta ve konfor dairesini terketmemek için değişimlere direnmektedirler.
Öğretmenlerin toplumda kaybolan itibarını yeniden tesis etmek için birçok girişimde bulunan bakanımızın bu küçük ve sihirli dokunuşunun, suya atılan minik bir taşın kıyıya vuran dalgaları gibi bir etkisi olacaktır. Şuan üzerinde çalışılan ve sona yaklaşılan Öğretmenlik Meslek Kanunu da bunun zirvesi olacaktır.
Bu sebeple öğretmenlerimiz, biraz daha mesuliyetlerinin farkında olup bu minvalde eleştirilerde bulunmalıdır. Söylenmek, yakınmak, veryansın etmek yerine yapıcı eleştirilerle sürece katkı sunmalıdırlar.
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
"Latince bir sözcük olan "Educare" inşa etmek, ayağa kaldırmak, dikmek ve desteklemek anlamına gelir. Her çeşit eğitimin temeli ve esasıdır."
Sizleri yeniden sayfamda görmeyi umut ediyorum.
İyi günler...
Niyazi AKSOY