3 Ekim 2016 Pazartesi

Dersaneleşen Okullar

Dershaneler okullaşmadı ama okullar dershaneleşti. Bu ne perhiz, bu ne lahana turşusu?

21 yaşında çağ kapatıp, çağ açan bir ecdadın, test ve tost arasına sıkışan torunlarına evrildik.

Anti sosyal kişilik bozukluğu, depresyon, içe kapanıklık, marjinallik, hoşgörüsüzlük çocuklarımızın kaderi oldu.

Artık bayram ziyaretlerinde, aile oturmalarında bu çocukları göremiyoruz. Bir yetişkin dersi, sınavı soracak ve muhakkak birileriyle kıyaslayacak korkusuyla insan içine çıkamaz oldular.

Hepsinin yüzünde aynı ruhsuz ifade. Mutlu çocuk yok artık. Hiç biri gülmüyor...

Bir çocuğun en az 24 senesi hayata hazırlanmakla geçiyor. Çocukluk ve gençlik çağları travmalarla, korkularla geçip gidiyor.

Ne için?

Biz mutlu çocuklar, sağlıklı gençler, üretken yetişkinler istiyoruz.
İyi insanlar istiyoruz.

Çocuklarımızı, gençlerimizi dört duvara, dört şıkka mahkum etmeyelim. Her insanın becerileri farklıdır ve her beceriye göre bir iş bulunur.

Ülke olarak bu kadar genç bir nesle sahip olmamız çok büyük bir fırsattır. Ama sen bu gençleri 5 gün okula, 2 gün kursa tabi tutarsan, sınav üstüne sınav dayatırsan, tek çıkış yolu olarak üniversiteyi, ideal meslek olarak devlet memurluğunu sunarsan bu bereketli toprakları dikenli bozkıra döndürürsün.

Sonra samanı Bulgaristan'dan, hayvanı Afganistan'dan, karpuzu İran'dan almak zorunda kalırsın.

Yazık oluyor çocuklara,
Memlekete yazık oluyor...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

"Latince bir sözcük olan "Educare" inşa etmek, ayağa kaldırmak, dikmek ve desteklemek anlamına gelir. Her çeşit eğitimin temeli ve esasıdır."

Sizleri yeniden sayfamda görmeyi umut ediyorum.
İyi günler...
Niyazi AKSOY